Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Gençlik Forumu'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, forumun 20. yılını kutlarken, dünyanın dört bir yanından gelen gençlere selamlarını iletti ve özellikle 21 aydır süren Gazze saldırılarında gösterilen kahramanlığa dikkat çekti. Forumun diplomasi, eğitim ve insan hakları alanlarında yaptığı çalışmaları övdü ve 817 üniversitede kulübü bulunduğunu, 15 milyondan fazla gence ulaştığını vurguladı. Erdoğan, forumun Gazze'deki insan hakları ihlallerini dünya kamuoyuna duyurmada önemli rol oynadığını belirtti.
Gazze'deki İnsanlık Dışı Saldırılar
Erdoğan, İslam dünyasının zorlu bir dönemden geçtiğini belirterek, savaş, çatışma ve istikrarsızlığın bölgeyi sardığını ifade etti. Gazze'de yaşanan insanlık dışı saldırıları kınayan Erdoğan, İsrail hükümetinin sivilleri, kadınları ve çocukları hedef aldığını, sağlık birimlerine 700'den fazla saldırı düzenlediğini, insani yardım ulaşımını engellediğini ve açlığı silah olarak kullandığını söyledi. Hastanelerin bombalanması, sağlık çalışanlarının şehit edilmesi ve sağlık altyapısının büyük ölçüde tahrip olması gibi olayları örnek gösterdi. Erdoğan, İsrail'in bu eylemlerini "insanlık düşmanı" olarak nitelendirdi. Bu vahşetin durması için uluslararası toplumun baskı yapması gerektiğini vurguladı. Bu durumun sadece Gazze'yi değil, tüm bölgeyi etkileyen bir durum olduğunu da sözlerine ekledi.
Netanyahu'nun Sorumluluğu ve Uluslararası Sessizlik
Cumhurbaşkanı, Gazze'deki soykırımın baş sorumlusunun Netanyahu hükümeti olduğunu, ancak saldırılara sessiz kalanların da suç ortağı olduğunu belirtti. Erdoğan, Netanyahu ve hükümetini, Hitler ve Pol Pot gibi çağımızın zalimleriyle aynı kefeye koydu. Yaptıkları zulümlerin adlarını tarihe utançla yazdıracağını söyledi. Netanyahu hükümetinin hiçbir kural, hukuk ve ahlak tanımadan hareket ettiğini tekrarlayarak, bu haydutluğun bir an önce son bulması gerektiğini vurguladı. Erdoğan, Türkiye'nin her zaman mazlumun yanında yer aldığını ve Filistin halkına desteğini sürdüreceğini dile getirdi.
Vahdet Çağrısı ve Geleceğe Bakış
Konuşmasının son bölümünde Erdoğan, İslam dünyasının en büyük sorununu vahdet eksikliği olarak tanımladı. İnsan gücü, ekonomik kapasite ve kaynaklara sahip olmalarına rağmen, birlik ve beraberlik içinde hareket edemediklerini belirtti. Peygamber Efendimizin hadisini hatırlatarak, Müslümanların bir vücut gibi birbirlerine destek olmaları gerektiğini vurguladı. Farklılıkların bir zenginlik olduğunu, ancak en üst kimliğin Müslümanlık olduğunu söyledi. Erdoğan, gençlerden birlik ve beraberlik içinde hareket etmelerini, mazlumların yanında yer almalarını ve barış için çalışmalarını istedi. Türkiye'nin barış ve istikrar için çaba göstereceğini de sözlerine ekledi. Erdoğan, özgür Filistin için mücadeleye devam edeceklerini belirtti. Gazze'ye ulaştırılan 100 bin tonu aşan yardımları hatırlatarak, Türkiye'nin Filistin halkına olan desteğinin tam olduğunu bir kez daha vurguladı.